Bilinçaltı

Bilinçaltı,  insanı küçük yaşta iken  gelecekte karşılaşabileceği tehlikeleri tanımaya ve onu korumaya yönelik olarak,  olumlu olumsuz  ayırt etmeden yasadığımız her olay ve duyguyu kayıt yapar. Bu  koruma sırasında bazen daha önce oluşturduğu yanlış kayıtları kullanarak insanların  olaylar karşısında aşırı korku, endişe, öfke kızgınlık ve suçluluk hissetmelerine neden olur.

Hayatın denge içinde devam etmesi gerekir. İnsanların hissettiği endişe, korku öfke kızgınlık ve suçluluk  gibi duyguların aşırı veya yerinde olmamasıyla bir süre sonra hastalıklarımız zihinsel düzeyden, fiziksel  düzeye geçer ve hastalıklar gün yüzüne çıkmaya  başlar.

Zihinsel kalıplarımız değişip düzelmediği müddetçe hastalıklar, yapılan tedavilerle geçse de , bir süre sonra aynı hastalık tekrar eder veya başka bir hastalık olarak karşımıza çıkar.

Hastalıkların tedavisi sırasında,  bilinçaltımızda kayıtlı olumsuz,  yanlış duyguların, dengeli bir biçimde olumlu duygularla değiştirilmesi yapılır.

Bedende hastalıklara neden olan en yaygın zihinsel düşünce kalıpları ENDİŞE, ÖFKE, KORKU, ÜZÜNTÜ  ve SUÇLULUK’tur. Örneğin, endişe uzun vadede eklem iltihabı (arterit) gibi hastalıklara neden olur. Öfke mide kaynamasına, yanmasına neden olarak bedeni zehirler. Kızgınlık uzun vadede kişiyi kemirerek tümörlerin ve kanserli hücrelerin oluşmasına neden olur. Suçluluk duygusu her zaman beraberinde cezalandırma kavramını getirdiğinden büyük acılara ve ağrılara neden olur. Sağlıklı bir bedene ve zihne sahip olmak için bu olumsuz düşünce kalıplarından bir an önce kurtulmamız gerekmektedir. Aksi halde tüm yaşamımızı ameliyat tehditleri ve panik içinde geçirmemiz kaçınılmaz olur.

Ne kadar uzun zamandan beri olumsuz düşüncelere sahip hasta ve yoz ilişkiler içinde olsanız, para sıkıntısı çekseniz, kendinizden nefret etseniz bile bunları bugün şu anda değiştirmeye başlayabiliriz. Sahip olduğumuz düşünceler ve sürekli olarak kullandığımız sözcükler bu aşamada yaşamımızı ve deneyimlerimizi oluşturmaktadır. Ama bununla birlikte bunlar eski düşüncelerdir. Şu anda seçtiğimiz düşünceler ve sözlerimiz yarını, ertesi günü, önümüzdeki haftayı, ayı ve yılı, yani geleceğimizi oluşturacaktır. Gücün kaynağı her zaman içinde bulunduğumuz şu andadır. Bu, değişiklikleri yapmaya başlayacağımız andır. Ne denli rahatlatıcı bir düşünce, değil mi? Eski mantıksız ve saçma düşüncelerimizden kurtulmaya başlayabiliriz. Hemen şimdi.